Gece, Ahmet’in telefonuma attığı mesajla uyandım. “Memnun kaldın mı?” diyordu. Deliye döndüm sinirden. Aldım elime telefonu, “Memnun mu? Sen siktiğini mi zannediyorsun? Gram zevk aldıysam Günseli değilim. Sen adi herifin tekisin. Ben senin orospun muyum? Gelip kendini tatmin edebileceğin bir kaşar mıyım? Zorunluluktan yaptım! Yoksa, sana vermektense kendimi parmaklamayı tercih ederim ve daha çok zevk alırım. Bir daha sakın arama. Evi satarım, arabayı satarım, ama bir daha sana asla vermem. Sen karını da mı böyle sikiyorsun? Yazık kadına. Eminim senden habersiz başkalarına veriyordur. Sen de kendine erkek mi diyorsun piç kurusu. 5 dakika mı senin erkekliğin?” diye birkaç mesaj attım, tek mesaja sığmamıştı öfkem. Benim gururum kırılmıştı, onunki de kırılmalıydı.
Çok geçmeden cevap mesajı geldi: “İsterik fahişe. Sen gel sik beni kocacığım dedin de, ben sikmedim mi? Sen iste, saatlerce inleteyim seni! Ayrıca benim erkekliğime laf etme sakın, daha çok tadacaksın. Siktirme bana borcunu. Bu saniyeden itibaren benim karımsın. Beni kızdırma, başına çok daha kötü şeyler gelir!” diyordu. Ben de ona, “Daha ne gelecek hayvanoğlu hayvan? Ne yapacaksın daha? Siktin işte! Yarın banka kredisi işlemlerine başlıyorum. Sakın çıkma karşıma orospu çocuğu! Eğer bir daha gelirsen seni kocama söylerim, tecavüz etti bana derim!” diye mesajlar yazdım. Sinirden ellerim titriyordu. Gelen cevapta, “İyi de, sana kim inanacak? Kocanın umrunda mısın sence? Ne yapabilir bana? Sana yaptığım her şeyi kocana da yaparım. Ayrıca mesajların duruyor. Kendin siktirdin bana. Hepsini yayarım!” deyince ağlamaya başladım. Gittikçe batıyordum...
Bu olayın üzerinden bir hafta falan sessiz geçti. Yeni yeni moralim
düzeliyordu ki, Ahmet yeniden mesajlarıyla beni tahrik etmeye
çalışıyordu. En sonunda dayanamadım birkaç mesaj
attım: “Çaresizliğimden faydalanıp beni kullanıyorsun. Ama
ben de insanım, kadınım. Benim de zevk almaya ihtiyacım
var. Eğer beni düzgün sikeceksen, gel sik hemen! Öyle 5 dakikada siktim
boşaldım yapma bana. Ben sana kendimi sunmaya hazırım.
Çaresizim, biliyorum. Ama zevk almakta istiyorum. Eğer kabul ediyorsan,
borcumun 10.000’lik kısmını bugün ödemek istiyorum. Sabah
07:30’dan itibaren müsaitim, gel ve SİK BENİ!” diye yazdım. O
da, “Saat 08:00’de ordayım. Ama 10.000 çok olur, 5.000 olsun. İlk
5.000’lik kısmı önceden ödedin. Her sikişte 5.000 eksilecek. Ne
pahalı orospuymuşsun sen!” dedi. “Öyle canım, işine
gelirse! Hadi bekliyorum!” yazdım. Saat 07:30’da ev
boşalmıştı, ben de Ahmet’in gelip beni düzmesini
bekliyordum. İçten içe heyecan basmıştı, her yerime
baktım. Çok seksi görünüyordum. İri memelerime bir siyah sutyen
taktım, altımada siyah tanga. Eminim busefer beni saatlerce
sikecekti.
Tam 08:00’de kapı çaldı. Altımda siyah tayt, üstümde beyaz body
olduğu halde kapıyı açtım. Ahmet, çiçeklerle gelmişti.
“O günün özrü için...” deyip dudaklarıma bir öpücük koydu.
Sanırım akıllanmıştı. Hemen çiçekleri vazoya
koydum. Oturdu, birer çay koydum. Çaylarımız bitti, ben ise
atlamamak için zor tutuyordum kendimi. Ahmet’in gözü müzik setine
ilişmişti. “Bekle!” dedi, indi aşağı. 3 dakika sonra
geldi, arabadan Lounge tarzı, erotik bir müzik CD’si getirmişti.
Hemen taktı, müzik başladı. Ne yapacağımı
anlamıştım. Ben de kalktım, seksi bir şekilde dans
etmeye başladım.
Ahmet’in önü çoktan
kabarmıştı. Yarağı takım elbisesinin pantolonunu
yırtacak gibi duruyordu. Evet, istediğim oluyordu. Kudurtuyordum onu.
Yavaşça bodyimin içinden memelerime ellemeye başladım. Bodymin
askısını indirdim, böylece siyah sütyenim ve memelerim
görünmüştü. Halen dans ediyordum. Sonra bodyi tamamen çıkardım.
Yavaşça arkamı dönüp, kalçamı tokatladım. İyice
ayırdım bacaklarımı, duvara doğru domaldım.
Taytımdan belli olan dışarı çıkık popomu
tokatlıyordum. Ahmet ise sikini çıkarmış, sıvazlamaya
başlamıştı. Kalkıp yanıma gelince, “Dur, otur!”
diye uyardım. Oturdu çaresiz. İşte bu beni çok mutlu
etmişti. Kudurmuştu, ama sikmesine izin vermiyordum.
Ben de
ıslanmıştım. Biraz sonra, taytım aşağı,
dizlerime kadar inmiş, tangamdan götüm görünüyordu.
Karşısısına geçip götümü sallamaya başladım. Ben
salladıkça, Ahmet, “Hadi ver artık bana o götü aşkım!
Kudurdum sana! Hadi nolursun!” demeye başladı. Döndüm ve sus
işareti yaptım. Sonra sütyenimin kopçasını açtım.
İki elimle memelerimi okşamaya başladım. Uçları
sertleşmiş, göğüs halkalarım büyüktür bu arada, memelerimin
ucları ellerimde eziliyordu. Ahmet dayanamadı, kalktı. Daha
fazla dayanamıyordum ben de. Ellerimi yana götürdü, memeuçlarımı
okşamaya başladı. Ve dudaklarıma yamuldu. Alt
dudağım onda, öpüşüyorduk.
Çok
sertleşmişti yarağı. Tam istediğim gibi.
Özlediğim gibi. Yavaşça kemerini çözdüm, pantolonunu ve
boxerını indirdim. Kalkık yarağı artık özgürdü.
Elim alıp okşamaya başladım, Ahmet’se benim tangamı
kenara çekmiş, göt deliğimle meşguldü.
Sarılmıştı bana. Ben ise elimde yarak, sıvazlayarak
onu tatmin ediyordum. Parmağını yalayıp, götümün
deliğine sokmaya başladı. Girince irkildim, canım
acıyordu. Ama Ahmet o sırada boynumu emiyor, nefesleriyle beni
çıldırtıyordu. Daha sonra, eli halen götümde, memelerime indi.
“Ne güzel memelerin varmış aşkım senin!” deyince, “Geçen
sefer salak salak amıma sokmaktan tadıma mı baktın
gerizekalı!” dedim. Gülümsedi, meme uclarıma hafif bir
ısırık bıraktı. İrkilmiştim.
Götümdeki
parmağına iyice alışmıştım.
Parmağını çıkardı, “Yalamak ister misin?” diyerek
parmağını ağzıma soktu. Götümden yeni
çıkmış parmağını yarak yalar gibi
yalıyordum. Daha sonra kendimi geri çektim, takip et der gibi bir hareket
yaptım ve götümü sallaya sallaya yatak odasına gittim. Yatağa
uzandım, tangamı yavaşça çıkardım ve 3-4 günlük
kıllı amımı gözlerinin önüne serdim. Tamamen
çırılçıplaktım şimdi, anadan doğma. İri meme
uçlarım, kabarmış, amım ise yarak istiyordu. Yavaşça
geldi, yatağa eğildi ve amımı öpmeye başladı.
“Ohhh!” diye bir inleme geldi benden, işte buydu... Yavaşça
klitorisimi ağzına götürdü, tamamen aldı. Artık
kudurmuştum. Sadece inliyordum, Ahmet’se dil darbelerini klitorisime
doğru arttırmıştı. İki parmağıyla
amımın dudaklarını ayırıp, arasına dil
darbeleri atmaya başladı. İnliyordum, bağırıyordum.
Kollarım iki yanda, senelerdir almadığım hazzı
alıyordum. Sakalları batıyor, bu beni deli ediyor.
Sonra beni
yatağın kenarına çekti. Böylece götüm ve amım dahada
açılmıştı. Ben de kalçamı yukarı kaldırarak,
ona daha çok gösteriyordum. Şimdi dili bir amımda, bir götümdeydi.
Ben bağırıyordum, daha çok istiyordum. Şimdi kudurtma
sırası ondaydı. Doğruldu, gömleğini ve
kravatını çıkardı. Yavaşça elini yaladı ve sikini
amıma hizaladı. Nefesimi tutmuş, bekaretini vermeye
hazırlanan bir kız gibi çaresiz bekliyordum o sikin amımı
yarmasını. Yavaşça ittirdi. Kafası içimdeydi şimdi o
iri yarağın. “Ohhh... Aşkımm... Erkeğimmm!” diye
inleyince, “Noldu kız? Hani sikemezdim?” dedi. Gülümsedim. Ve pompalamaya
başladı. Sertçe bastıkça yarağı daha derine gidiyor,
beni yatakta ileri geri atıyordu. Memelerimde bu sallanmaya eşlik
ediyordu.
Ahmet bir
bacağımı omzuma almış, diğerini açmış,
sulu ve kabarık amımı sikmenin zevkini çıkarıyordu.
Parmak uçlarımı yalamaya başladı ayağımın.
Odada sadece bağırma, ve Ahmet’in götüme vuran
taşaklarının sesi vardı.
“Ohhh... Sik beni. Dağıt. Doyur amımı. Feda olsun sana her yerim
aşkım. Unuttuğum kadınlığımı
yaşat. Sik beni. Daha sert. Bu kadar mı? Bu kadar mı
sikebiliyorsun altındaki orospuyu? Ha?” diye inlemelerime Ahmet çok sert
girişleriyle karşılık veriyordu. O girdikçe, benim
memelerim iyice sallanıyordu. Ve iri sert elleri, onları
kavradı. Gönlümce sikiliyordum altında. Keşke önceden sikseydi
beni böyle. Keşke o iğrenç anlar yaşanmasaydı. Tam 15
dakikadır pompalıyordu bana. O da çok zevk alıyordu.
Hırıltılarından anlaşılıyordu
aldığı zevk...
Sonra, yavaşça amımdan çıktı. Memelerime gözünü
dikmişti. Memelerimi iki elmle birleştirdim, “Buraya mı?” dedim.
Ahmet göbeğimin üzerine oturup, memelerimin arasına sikini
yerleştirdi. Çok seviyordum bunu yapmayı. Memelerimin arasında, sularımla
iyice ıslanmış yarak kayıyor, bende alabildiğim
kadarını ağzıma almaya çalışıyordum.
Yavaşça yarağını ağzıma verdi. Immm...
İnanılmaz bir tat. Kafasının ucundan tahrik
sıvıları damlıyor dilime. Benim sularımla
karışmış suları. Yalıyorum, somuruyorum
erkeğimin yarağını. Keşke borcum hiç bitmese... Beni
borcum bitince gelip sikecek mi Ahmet? Doyuracak mı deliklerimi?
Bunları düşünerek emiyorum hırsla. Unuttuğum, sikilmeden
geçen günlerimin hırsını alıyorum. Ahmet zaten
şaşkın, böyle bir sakso beklemiyor benden. Ama ben Günseli
olmaktan çıkmışım. Yarak hastası bir orospuyum ben
şu anda. Bir tabur erkek sikse, gene doymam...
Kalktı üstümden, “Domal orospu!” emrini verdi. Hemen domaldım
erkeğimin sikinin önüne. Aslında abartılacak bir yarak
değil, yaklaşık 14-15 cm. Eski kocamın aygır gibi
yarağının yanından bile geçemez. Ama o an bana öyle zevk
veriyor ki... Uzunluğu hiç önemli değilmiş meğerse. Ve
deliklerimi açıyorum. Hangisine girecek ki? Hangisine sokacak? Tercihini
arka deliğimden kullanıyor Ahmet. Zaten alışık götüm.
Parmaklanıyor her mastürbasyonum sırasında. Yavaşça
ittiriyor. Ama acıyor... Sonra yükleniyor ve içimde. O güzel sik,
şimdi bir diğer hazinemde. Yavaşça sikmeye başlıyor
Ahmet götümü. Bu yavaşlık, Ahmet’in popoma attığı
sert şaplakla bozuluyor. Ahhh! Canım acıyor. Ama sikilme isteği
her şeyin önünde. “Sik beni Ahmetim. Dağıt deliğimi.
Ohhh... Üstüne oturamıyım aylarca. Razıyım. Yeterki doyur.
Ohhh... İçimi dışıma çıkar. Ahhh... Yavaş sok
aşkım. Yada durma. Sertçe, hırsla sik bu orospuyu...” diye
inliyorum.
Götüme giren yarak, am sularımı dahada coşturuyor. Zaten
coşkun ki. Akıyor bacaklarımdan aşağı. Elim
amıma gidiyor. Titreyerek, ilk orgazmımı oluyorum.
Dağılmışım, titremekten kendimi alıkoyamıyorum.
Karın kaslarım öyle bir kasılmış ki. Am sularım
yatağa fışkırıyor. Ahmet hemen çıkıyor
götümden, amcığımdan akan şerbeti içmek için
kafasını eğiyor. Ohhhhh... Dili şimdi amımda. Utanmasa
yatağı yalayacak hayvan! Dönüp, “Çok mu beğendin aşkım
sularımı?” diyorum. Aldırmadan yüzünü tekrar gömüyor amıma.
Ohhhhh... Doymuyorum, doymuyorum! Ve bu satırları yazarken size, 2-3
parmağım amımda.
Ahmet halen arkamda, busefer amcığıma pompalıyor. İri
yarağıyla girip çıkıyor. 'Şlop şlop!' sesleri,
benim çığlıklarım, Ahmet’in küfürleri! Tanrım,
sikilmek bu işte. Sert olacak erkek dediğin. İçim
dışıma çıkmış. Ahmet yavaştan gelmeye
hazırlanıyor. Gene amımı mı dölleyecek? Yoksa belime
mi atacak tohumlarını? İçime boşalsın... Sonra
yalayayım. Temizleyeyim o iri siki. Beni çeviriyor. Bacaklarımı
iyice ayırıyor. Derinlere boşaltcak, anlıyorum. Ve evet. Geliyor
dölleri. Ihhh diye inlemeleriyle, çığlıklarıyla. Ben
delirmişim zaten. Hemen çıkarıyor, geri kalanı memelerime
akıtıyor. Boşaldıkça boşalıyor... Döller
sıcacık. Evet, hepsi içimde ve memelerimde. Birazda yüzüme geldi.
Ahmet inliyor, “Orospuummm. Kaltağım...” diye küfürler ederek halen
sağıyor yarağını.
Ben ise artık
yığılmışım yatakta. Ahmet üzerime
yığılıyor. Halen kasılıyor, benim gibi.
Suratı benim suratımda. Benim memelerime
fırlattığı döller biraz onun göğsüne
bulaşıyor. Bir süre dinleniyor, sonra yanıma
yığılıyor. “İşte, senden istediğim buydu!”
diyorum, yan dönüyorum, öpüyorum Ahmet’i. Ahmet’le biraz öpüşüyoruz. Sonra
kalkıyor yerinden, içeri gidiyor. Yatağa bakıyorum, çarşaf
sularla dolu. Islak. Kirli. Olsun. Yıkarım çarşafı, hiç
sorun değil. Ama doydum ya, önemli olan bu!
Biraz üşüyorum, giriyorum nevresimin altına. Ahmet elinde
sigarasıyla geliyor, bana da uzatıyor. Zaten orgazm sonrası
sigarası kadar güzel bir şey var mıdır ki? Yakıyoruz
sigaraları. “Çok içiyorum bu aralar ya!” diyor. Benim halimi bilmiyor.
Sıkıntıdan bir buçuk pakete çıkarmışım
sigarayı. İçtiğim Rakı da cabası. İçiyorum,
derdimi atmak için. Ama artık bitti sıkıntılarım... En
azından bugün, rahatça yatabileceğim yatakta. Ellerim amıma
gitmeyecek. Muhtemelen Ahmet bu evden ayrılınca, duşta çok uzun
süre kalacağım. Götüm sızlıyor. Elimi atıyorum götümün
deliğine, ovv, baya genişlemiş. Amım zaten
dağılmış, döller duruyor halen. Bacaklarım su içinde.
Hatta o kadar ki, kurumuş sularım bir şerit halinde inmiş,
dizime kadar.
Herşey iyi güzel. İnanılmaz zevk almıştım. Ama
bitmedi, her sıkıntı devam edecek. Beş kuruşum yok.
Ahmet’in metresi olamam ben. Ahmet kalkıyor, gözlerine bakıyorum,
“Gidiyor musun?” diyorum. “Gitmem lazım!” diyor ve eli cüzdanına
gidiyor. İçimden (Yapma işte bunu! Yapma! Ben orospu değilim.
Beni parayla satın alamazsın!) diyorum. Ve komidinin üstüne 1.000
TL'ye yakın para bırakıyor. 1.000 TL! Bu yoklukta ne para ama!
Eskortlar bile o kadar almıyor gecelik!. “Artık borcun yok! Benimsin.
Benim karımsın!” diyor. Ama ben böyle bir şey istemiyorum ki.
Kalkıyorum, alıyorum parayı, yırtıyorum, “Senden para
mı istedim ben piç! Siktir git evimden. Kaybol!” diyorum. Ağlamaya
başlıyorum.
Hemen kıyafetlerini giyiyor. Ve çıkıyor evden. Çok sinirli.
Saate bakıyorum, 12:00’ye geliyor. Ben gene ağlıyorum. Ve
buzdolabına gidiyorum, elimi bira şişelerine atıyorum.
Çırılçıplağım halen. İçimde Ahmet’in
ılık dölleri kayganlaştırmış amcığımı.
Yürürken hissedebiliyorum. İçiyorum. İçiyorum! Bir şişe
bitiyor. Sonra sigara. Ve gene bira. 3 şişe oluyor. Yuvarlıyorum
biraları. Ve 6’lı bira paketi bitiyor. Çırılçıplak
ağlıyorum oturup. Kafam bir milyon olmuş resmen.
Çırılçıplağım, evin soğukluğu beni biraz
ürpertiyor. Elim amıma gidiyor. Hala çıkıyor döller! Ama
kurumuş hafifçe. Mutfağın tezgahına oturuyorum. Dizimi
kendime doğru çekiyorum. Biraz sarkmış göğüslerim
değiyor dizlerime. Ağlıyorum. Resmen döküyorum içimi.
Gidip duşa
giriyorum. Duşta ayılmak için soğuk seviyesini ayarlıyorum.
Soğuk su biraz kendime getirmiş beni. Çıkıyorum, belimde
havlu, memelerim açıkta. 1 saat sonra dipçik gibi olmuşum. 2 tane
Alka-Seltzer (Sarhoşluk sonrası hapı) açıp atıyorum
sıcak suya. İçiyorum. Yeni aldığım sigara paketim
yarılanmış. Yarım paket sigarayı o halde içiyorum.
Leş gibi sigara kokusu. Ama umrumda değil. Daha çok istiyorum, ama
imkansız. Param yok ki! Az önce Ahmet’in verdiğ parayı da
hırsımdan un ufak parçalamışım. Kalkıp
cüzdanıma bakıyorum. Anca 3-4 lira bozuk para var. Benim içtiğim
sigaraya yetmez ki, en pahalı markalardan birini kullanıyorum. Oturup
ağlıyorum iyice.
Acaba benim
oğlan sigara içiyor mudur? Kalkıp odasına giriyorum, her yere
bakıyorum. Yatağı kaldırıp atıyorum. Aslında
sinir çıkarıyorum. Bulamıyorum. Sonra elbiselerinin,
tişörtlerinin, çoraplarının, hatta külotlarının
arasına bakıyorum. Orda da yok! Acaba kızım içiyor mu?
Girip odasına bakıyorum. Onun da yatağına kadar altüst
ediyorum. Zaten dağınıktır kızım, külodu,
tangası, sütyeni her yerde. Ne dağınık kız! Hiç benim
gibi değil. Ve hedefime ulaşıyorum. Bir paket sigara,
kızımın sütyenlerinin arasından çıkıyor. Gelince
hesabını soracağım nasıl olsa. Markası
değişik olsa da içiyorum 5-6 tane. Boğazımda balgamlar.
İğrenç!
Kalkıp
giyiniyorum eşofmanlarımı. Gözüm taytıma ilişiyor, beni
sikmeden önceki tayta. Ve body'im salonda, sütyenim de. Tangam yatakta
kalmış. Aynen giyiniyorum. Kirliye atmıyorum, atarsam
yıkamam gerek. Yıkamam için çamaşır makinesine deterjan
gerek, yumuşatıcı gerek! Onları alacak param yok ki benim. Gidip
TV'yi açıyorum. Gene saçma evlilik programları. Ve kızım
geliyor eve. Kalkıyorum, elimde sigara paketi, “Bu ne?” diye
bağırıyorum. Kızım elindeki kitapları
bırakıyor, “Nerden buldun onu?” diyor. Yanına gidiyorum,
“Bu ne?” diye bağırıyorum tekrar.
“Anne, benim değil!” diyor. “Sus! Sen bunu alacak parayı nerden
buldun?” diyorum. “Anne, gerçekten benim değil! Valla!” diye
yeminler ediyor. “Kes!” diye bağırıyorum. Sonra içeri gidiyorum. Kızım
ağlıyor, odasına gidiyor. Ne kadar İronik!
Kızımın sigara içmesi önemli değil o an, o parayı
nerden bulmuş olması daha önemli. İğrenç bir düşünce.
Bir saat falan sonra yanıma geliyor. Geçiyor, oturuyor. Ona, “Sigara
mı içiyorsun?” diyorum. “Anne... Evet...” diyor. En azından
dürüstlüğü benim için önemli. Anlatıyorum zararlarını,
elimde sigara. Gülüyor, kahkaha atıyor. Ben de aynen
karşılık veriyorum kahkalara. İroniye bak! Elimde sigara,
bir fırt çekiyorum. Ağzımda sigara varken,
zararlı bu diyorum. Kızım iyice anlatıyor, günde 1 paket
içtiğini. Şaşırıyorum. Hadi içiyorsun, o parayı
nerden buluyorsun? Ben sana günde 10 lira bile veremiyorum ki!
Babasından para alıyormuş. En azından ilgili bir adam.
Çocuklarla ilgileniyor. Aslında benimle de ilgileniyor, ama onu kendimden
soyutladım ben. Ne için? Aşırı
kıskançlıkları yüzünden. Açık giyinmeyi seven bir
kadın olmak suç mu? Fazla da açık değil aslında. Boşanmayı
kafama koyduğum gün geliyor aklıma. Ablamın nişanı. Canım
ablamın nişanı. Ablamla çok yakındık biz,
yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, bir kez bile kavga
etmemişizdir. Bütün bir ay, ablamın nişan töreni için
hazırlık yaptık. O gün geldi, tüm aile bizde. Annem, ablam
ben... Ablam çok seksi, gri bir elbise giymiş. Benim de, o zamanlar o
kadar güzel elbiselerim var ki. Ama en sevdiğim, mavi elbisem. böyle, uzun
bir elbise, pileli. Göğüs dekoltesi abartılı ama. Dar elbise,
dolayısıyla götümü sarıyor. Güzel de bir makyaj, sanki evlenecek
olan benim!
Kocamın da o
gün işi var, Ankara'da, iş seyahatinde. Gelemiyor
baldızının nişanına. Düğün için söz veriyor ama,
güzel bir hediye almış baldızına. Anlayışlı
kocam! Hazırlanıyoruz, çıkıyoruz. Herşey çok güzel. Tüm
aile masadayız, oyun havaları, danslar.. Beni de o gün sadece
eniştem ve babam dansa kaldırmış. Ama gözler biraz üstümde.
İlgi hoşuma gidiyor. Gece 02:00 gibi geliyorum eve. Kocam evde,
rakı içiyor. Beni görür görmez kalkıyor, “Bu ne hal?” diye
bağırıyor, “Ne bu? Böyle mi çıktın sen
dışarı?” diyor ve tokadı yiyorum.
Yer yemez yığılıyorum yere. Sonra bir
tekme. Suratıma. Burnumdan kanlar akıyor. Elbisemi
yırtıyor. Sütyenim yok tabikide. Memelerim
açılıyor. “Yapma, ne olursun yapma!” diye bağırıyorum. Saçlarımdan
çekiyor, beni yatak odasına sürüklüyor. Orda da dayağa devam. Elbisem,
o en sevdiğim mavi elbisem parçalanmış. Mavi külodum
yırtılmış. Ve kocamın
yarağı içimde. Resmen tecavüz ediyor bana. İstemiyorum o anda
onu. Ağzı leş gibi kokmuş. İçimde iri kocaman
yarağı, kayıyor. İnliyorum, ama gram zevk almıyorum. Ama
benim kocam iyi siker karısını...
“Kim baktı
lan bu memelere! Kaltak! Millete mi veriyorsun sen? Orospu! Sürtük!” küfürler gırla. Ağlıyorum
sadece. Kocam büyük bir zevkle içimde kayıyor. Heryerim
dağılmış. Memelerim sıkılmaktan mosmor. Isırıyor
memelerimi. Aklına geldikçe tokadı yapıştırıyor. Burnumdaki
kan ağzıma geliyor, “Yapma aşkım! Yapma kocacığım! Kimse bakmadı! Nolur vurma. Ahhh! Aşkım,
senden başka kimse sikemez ki beni. Ama nolur bırak! Aahhhh!” derken
ben, içime akıtıyor döllerini. Hayvan gibi sikmişti. Ama zevk
almadım ki. Dayak yedim. ağzım, burnum kan içinde. Yediğim
yumruklardan biri kesmiş dudaklarımı. Ağlıyorum. Dönüyorum,
götümü kocama çevirerek. Ağzımdaki kan yatağa akıyor. Bu
yatakta kan sadece bir kez bekaretim gittiğinde olmuştu! Ağlıyorum.
Kocam yeniden
giriyor. Ahhh! Hem ağlıyor, hem sikiliyorum. Saçlarım çekiliyor.
Birazı kocamın elinde. Dayak yiyorum. Sonra beni domaltıyor. Kafama
ayağını basıtırıyor. Ve yarağını götüme
hizalıyor. “Ahhhhhh! aşkım! Çok acıyor nolursun! Nolur
yapma! Ahhhhhhh!” diye yalvarıyorum. Götüm parçalanırcasına
sikiliyor. Kupkuru sikiyor götümü. Kanıyor, hissediyorum. Bayılıyorum
acıdan nerdeyse. Ve dayaktan, sikilmenin acısıyla
yığılıyorum. İlk kez tecavüz ediliyor bana, hemde
kocam sikiyor beni. Kocam gene boşalıyor, busefer ağzıma
akıtıyor döllerini. Çaresizim, yutuyorum tek bir damla ziyan etmeden.
Hemen arkasını dönüyor, uyuyor. Ben duşa giriyorum. Her yerimi
yıkıyorum. Götüme dokunamıyorum bile acıdan. Duşla
beraber biraz rahatlıyorum. Gidiyorum, yatıyorum kocamın
yanına. Uyuyor. Ben de uyuyorum bir süre sonra.
Ertesi gün
kalkıp avukata gidiyorum. Boşanma işlemlerini başlatıyorum.
Avukat anlıyor durumumu, “Günseli hanım, boşanma
sebebinizi güçlendirecek bir olay mı oldu?” diyor. “Yüzümden
belli olmuyor mu?” diyorum. “Güçlendirmemiz lazım!”
diyor. Ve söylüyorum dün gece kocamın bana tecavüz ettiğini. Utanarak,
ağlayarak...
0 yorum:
Yorum Gönder